Перевод: с турецкого на немецкий

с немецкого на турецкий

cesaret almak

  • 1 cesaret

    cesaret [ɑː] <- ti> Mut m; Kühnheit f; Verwegenheit f;
    cesaret almak Mut schöpfen (-den aus D);
    -e cesaret etmek (es) wagen zu …; sich entschließen zu …;
    -e cesaret vermek jemanden ermutigen (zu D)

    Türkçe-Almanca sözlük > cesaret

  • 2 almak

    almak <- ır>
    vt
    1) nehmen
    boşa \almak auto den Gang (he) rausnehmen
    bir şeyi hafife \almak etw auf die leichte Schulter nehmen
    hava \almak leer ausgehen
    al benden de o kadar! ( fam) ( ben de aynı düşüncedeyim) ganz meine Meinung!, das meine ich auch!
    2) ( mektup) erhalten, bekommen, kriegen; ( maaş) beziehen
    haber \almak eine Nachricht erhalten
    3) holen
    ( derin) soluk \almak (tief) Atem holen
    4) ( önlem) ergreifen, treffen; ( karar, cesaret) fassen; ( rol) übernehmen
    önlem \almak Maßnahmen ergreifen [o treffen]
    bir şeyi ele \almak ( fig) etw in die Hand nehmen, etw anpacken, etw ergreifen
    5) fin ( kredi) aufnehmen
    6) ( kan); abnehmen; ( fam) abzapfen
    birinden kan \almak jdm Blut abnehmen [o abzapfen]
    bir bacağını aldılar sie nahmen ihm ein Bein ab
    7) ( hap, ilaç) einnehmen
    yerini \almak seinen Platz einnehmen
    8) ( biçim) annehmen
    belli bir biçim \almak eine bestimmte Form annehmen
    bir şey biçim alıyor etw nimmt Form [o Gestalt] an
    9) sport belegen
    birinciliği/ikinciliği/üçüncülüğü aldı er belegte den ersten/zweiten/dritten Platz
    demir \almak den Anker lichten
    11) math ( karekök) ziehen
    bir sayının karekökünü \almak die Wurzel aus einer Zahl ziehen, eine Zahl radizieren
    12) ağır yara \almak schwere Verletzungen davontragen
    13) (satın \almak) kaufen

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > almak

См. также в других словарях:

  • cesaret almak (veya bulmak) — herhangi bir durumdan, davranıştan güç almak Hayvanın sokulganlığından cesaret alan bir başka kız da usulca yanına yaklaştı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cesaret etmek — korkulması gereken bir işe korkmadan girişmek, göze almak Bana bir şey söylemeye cesaret ettiğini gördünüz mü şimdiye kadar? T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gayret almak — yüreklenmek, cesaret almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»